top of page
  • Black Instagram Icon

Beynimdeki Excel Tablosu: Anneliğin Görünmeyen İş Yükü ve Yapılacaklar Listesi


Bugün kaç kez "Anne, gel gel!" dedi bilmiyorum. Saymayı bıraktım çünkü zihnimdeki sonsuz to-do list çökmeye başladı. Sanki kafamın içinde sürekli güncellenen bir Excel tablosu var: A sütunu acil, B sütunu "yarın hallederim", C sütunu "unutursam çocuk aç kalır"… Peki bu mental yük mü, yoksa mental çöküş mü?



anneliğin görünmeyen iş yükü
anneliğin görünmeyen iş yükü


Görünmeyen İş: Annelik = Full-Time Proje Yöneticiliği


Neden doktor randevusunu hep ben alıyorum? Neden muayene odasında baba otursa bile doktor gözünü bana dikip, "Annesi şimdi…" diye başlayan cümleler kuruyor? Çünkü toplumun varsayılan "proje yöneticisi" anneleriz. Çocuğun aşı tarihleri, alerjiler, vitamin dozları, okul formları hepsi Anneliğin Görünmeyen İş Yükü… Hepsi bizim kafamızda otomatik kayıtlı. Baba, "Hangi vitamin?" diye sorduğunda, "Nasıl bilmezsin?" demiyorum ama içimden "Bu bilgi neden sadece benim hard diskimde?" diye söylenmeden de edemiyorum.


Mental Yük ile Mental Çöküş Arasındaki İnce Çizgi


Baba, meyvesi bitti mi diye sorduğunda, evet yarın alışverişe çıkmalıyız deyip geçiyorum. Peki neden o unuttuğu için kötü hissetmiyor da, ben hatırlamazsam dünya başıma yıkılacak gibi hissediyorum? Çünkü sistem bize öyle kodlandı: Annenin beyni bulut depolama, babanınki flash bellek. Biri kalıcı, diğeri "acil durumlarda" devreye giriyor.


Sihirli Bulaşık Makinesi ve Diğer Yalanlar


Geçenlerde bir deterjan reklamında Özcan Deniz, "Bulaşıklar sihirle mi temizleniyor sanıyorsunuz?" diye sordu. Gülmek mi ağlamak mı lazım bilemedim. Çünkü evet, birileri "sihir" olduğunu sanıyor! Çamaşır makinesi kendi kendine çalışıyor, buzdolabı otomatik doluyor, oyuncaklar gizli elfler tarafından toplanıyormuş gibi… Oysa arka planda, "Yarın ne pişirsem? Bugün sebze yedi mi? Bu hafta oyun grubu olacak mı?" diye düşünen bir anne var.


Yapılacaklar Listesi Hiç Bitmez Çünkü…"

Buzdolabındaki kefir bitmeden yenisi alınmalı (çocuk içmezse uyumaz),


Yarınki öğle yemeği için ıspanaklı pankek mi denesem brokoli mi? (aslında pankek sever zaten brokoli kokusuyla tükürülür),


Aşı takvimi, 2 yaş kontrolü hepsi benim beynimde.


Ayakkabı numarası büyüdü mü? (büyüdüyse iki beden birden al, yoksa ayak tırnakları kırılıyor).


Bu liste, bir ChatGPT’nin "Anne olmak nedir?" sorusuna verdiği yanıt değil. Bu, gerçek hayatın algoritması. Ve bu algoritma, her gece "Tamam, yarın daha iyi organize olacağım" diyen ama sabah Anneee çığlığıyla uyanan bizlerin sırtında.


Peki Neden Baba da Aynı Excel’i Açmıyor?


Cevap basit: Çünkü açması gerekmiyor ve yapan biri var. Sistem ona "Sen sadece destek ol, gerisini anne halleder" diyor. Çocuk hasta olduğunda "İlaç saatini takip et" demiyoruz, çünkü o "Nasılsa hatırlamam" diyecek. Biz de "Ben hallederim" deyip, 3. alarmı kuruyoruz. Sonra bir bakmışız, beynimizdeki Excel tablosu hata veriyor.


Peki Çözüm? Sihirli Bir Formül Yok Ama Anneliğin Görünmeyen İş Yükü Bir Gerçek


  • "Bu Senin İşin" Demeyi Öğrenmek: Baba doktora gidiyorsa, randevu bilgilerini ona yollamak. "Hatırlatıcı kur" demek değil, "Bu senin sorumluluğun" diye cesaretlendirmek.

  • Beyni Boşaltmak: Tüm liste bir kağıda/uygulamaya. Baba açıp bakabiliyorsa, "Neden bakmadın?" sorusu ona ait olsun.

  • "Yapmayacağım" Diyebilmek: Bulaşık makinesi dolduysa, "Bugün sen yıkayacaksın" demek.

  • Kendine "Ofis Saati" Koymak: Akşam 21:00’den sonra "Aciller hariç, Excel kapalı". Çocuk uyuduysa, beyin de uyusun.


Son Olarak: "Excel’i Kapatma Hakkım Var!"


Evet, biz anneler süper kahraman değiliz. Süper yorgunuz. Beynimizdeki Excel tablosunu kapatmak, "Artık yeter" demek istiyoruz. Bu, çocukları sevmediğimiz anlamına gelmiyor. Sadece "Ben de insanım" demek. Belki bir gün, baba da "Bugün ne yemek yaptık?" diye sormak yerine, "Bugün ben yapayım" diyecek. O güne kadar, kendimize bir 'save as' yapalım: "Bugün yaptıklarım yeterli." Çünkü öyle!

 
 
 

コメント


bottom of page